Beşiktaş’a yenildiği 24. haftadan sonra puan kaybı yaşamamıştı Trabzonspor. Üç maçını da kazanmış, Avrupa iddiasını sürdürmüştü. Dün akşamki Alanyaspor sınavı, konumunu perçinlemek ve takipçisiyle aradaki farkı açmak adına önemliydi.
Ya sonuç? Koca bir hüsran ve hayal kırıklığı.
Kabul edelim; futbol hatalar oyunudur, ama hata ile laubaliliği karıştırırsanız faturası böyle ağır olur. Alanyaspor’un ilk golünde orta alanda kaptırılan top, ikincisinde kaleci Uğurcan ile Denswil’in inanılmaz sakarlığı. Buna iletişim eksikliği denemez. Bu pozisyonda sadece Denswil’i suçlamak insafsızlıktır. Uğurcan’ın topu oyuna soktuğunu görmeyen ve ileri atması için eliyle Trezeguet’yi işaret eden Denswil, kaptanı tarafındah gafil avlandı. Cezalarını ise Alanyaspor’un taktik silahı Oğuz Aydın kesti. Özellikle ikinci golü sinir bozucuydu. Trabzonspor’da moralleri alt üst etti.
Alanyaspor’un doksan dakika boyunca tüm planları tıkır tıkır işledi. Teknik direktör farkı bu işte. Rakip hücumda iken iyi kapandı, kazandığı topları çok adamla kovaladı ve yakaladığı her fırsatı tehlikeye dönüştürdü.
İstatistikler mi? Maçı rakamlar değil, emek koyanlar kazanır.
Morali bu denli bozulan bir takım skoru değiştirmek için ne yapar? Devre arasında soyunma odasında konuşulanlar gizlidir. Ama anladım ki, teknik direktör Abdullah Avcı’nın kriz anlarında çözüm üretme konusunda zaafları var, takımın da motivasyon eksikliği. Oysa geriye düştüğü için reaksiyon göstermesi gerekiyordu. Son dönemlerde orta alanda bu kadar etkisiz görmedim bordo-mavili ekibi. Umut-Berat ikilisinin görev tanımı net biçimde yapılmalı. İkisi de çok bocaladı. Özellikle Berat emanet oyuncu gibi. Çok hata yapıyor, hiç üzerine alınmıyor. Aidiyet hissi yok gibi. Umut Güneş’i suçlayamam. Hem genç, hem tüm yükü kaldıracak kapasitesi yok.
Takımın neden bu denli dağınık olduğuna sayın Avcı’nın bir açıklama getirmesi gerek. Kadro yetersizliği veya sakatlıkları mazaret olarak kabul etmiyorum. Aynı şeyler fazlasıyla Alanyaspor için de geçerliydi. Onların şikayet ettiğini duymadım.
Sonucu sürpriz olarak nitelendiriyorum. Sadece skor değil, oyun olarak da çaresizliğini gördüm Trabzonspor’un. İki takım arasındaki fark ligdeki konumlarından belli. Biri UEFA Avrupa Ligi’nin, diğeri kümede kalmanın hesabını yapıyor. Lakin işini ciddiye alan takıma saygı duyacaksınız.
Trabzonspor’un efsane golcülerinden biri olan Alanyaspor teknik sorumlusu Fatih Tekke’nin bu maçta duygularından tamamen arındığını, işine odaklandığını ve taktik anlamda dersine çok iyi çalıştığını gördüm. Lige tutunmak adına çok önemli bir kazanım elde ettiği için sevinçli, sevdalısı olduğu Trabzonspor’un bu aciz haline tanıklık ettiği için yüreğinin cız ettiğini düşünüyorum. Onu anlamak herkesin harcı değil.
Kafamda geleceğe dönük bir senaryo var. Evlatlarını öğütmekle ünlenmiş bir camiadır Trabzonspor. Geçmişte altyapısından yetişen nice isimleri acımasızca harcayanlar, bugün onları başka forma altında izlerken pişmanlık duyuyor mudur bilemem?
Ama ben Fatih Tekke’yi bir gün Trabzonspor’un başında görmenin hayal olmadığını düşünüyorum.