Kış ayları yaklaşırken Covid-19 vakalarının son durumu ve artış gösterip göstermeyeceği merak konusu. Hastalık bugünlerde genellikle grip ve nezle ile karıştırılıyor. Hatta pek çok kişide ‘’Artık Covid de grip, nezle gibi oldu, genellikle hafif atlatılıyor” düşüncesi hakim. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, Covid-19’un güncel durumu ve eskisi kadar tehlikeli olup olmadığı hakkında şu bilgileri paylaştı: tlere Okulların açılması ve sonbaharın gelmesiyle Covid-19 vakaları arttı. Test yaptıran hasta sayısı arttığı için test oranları da daha çok artmış durumda. Covid-19 şüphesi ile başvuran hastalar daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetleri ile gelmektedir. Grip ve nezlenin üçte biri kadar Covid-19 hastalığı görülmektedir.
Dr. Ali Vefa Öztürk
Belirtiler 1 haftayı geçiyorsa doktora başvurmak şart
Covid-19 daha çok burun akıntısı, burun tıkanıklığı, öksürük, ateş, halsizlik yorgunluk ve ağır kas ağrılarıyla kendini gösterir. Normal gripten farklı olarak belirtiler daha uzun sürer. Normal grip belirtileri bir hafta devam ederken Covid-19’da daha uzun sürmektedir. Hastalığın ilerlememesi için doktora gitmek ve önlem almak gerekir. Fakat her belirti acilen doktora gitmeyi gerektirmez. İlk bir haftalık süreç önemlidir. Bir haftayı geçen burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi grip belirtileri var ise doktora gidilmelidir. Hastalığa yakalanan kişiler, yanında yakını, çocukları, 65 yaş üstü hastası olan kişilerin ilk grip belirtileri olduğu da Covid-19 testi yaptırmaları, bulaşmayı önlemek açısından iyi olacaktır.
UZUN SÜREN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT!
Bir haftayı geçen üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları var ise ve üst solunum yolu enfeksiyonundan sonra nefes alma zorluğuyla başlayan öksürük şikayeti varsa Covid-19’dan şüphelenilmelidir. Eskisi kadar olmasa da tat ve koku kaybı da hem gripte hem de Covid’de ortaya çıkmaktadır.
Covid-19 virüsünün akciğere indiğinin en önemli ve birinci belirtisi uzun süren öksürüklerdir. Bu öksürüklerin özellikleri konuşmakla, ufak bir eforla, biraz yorul makla başlar. İkincisi nefes darlığı ile anlaşılır. Nefes darlığı çok önemlidir. Gripten sonra nefes darlığı oluyorsa, Covid’den sonra nefes darlığı oluyorsa akciğere inmiş olma ihtimali yüksektir. Üçüncüsü eğer evde bakılabiliyorsa bu basit oksijen ölçüm cihazları ile ölçülebilir. Sonuç 95’in altında ise yine Covid’in akciğerlere indiği anlaşılabilir. Bundan emin olmanın en doğru yolu düşük dozlu tomografi çekmektir.
Covid-19 virüsünün akciğere inmesi viral pnömoni denilen durumdur. Bu Covid-19’da ağır durum olarak bilinir ve hastaların büyük kısmında solunum yetmezliğine gidilebilir. Bu hastaların bir kısmında da hayati tehlike, ileri solunum yetmezliği, yoğun bakım ihtiyacı gerekebilmektedir. Covid-19 virüsü iki türlü zatürreye çevirebilir. Birincisi akciğere inme durumu olan viral zatürre olabilir. Bu zatürre de solunum yetmezliğine gidebilir. Viral enfeksiyonların, viral bakterilerin oluşumunu kolaylaştırır. Viral enfeksiyonlara Covid-19 da dahildir. Covid-19’dan sonra bakteriyel enfeksiyon olabilir. Bakteriyel zatürreler Covid-19’un viral zatürresi kadar ağır seyretmez ama yine de tedavi edilmesi şarttır. Hastanın yatışı gerekebilir.
MASKEDEN VAZGEÇMEYİN
Covid-19 virüsünden korunma yöntemleri daha önceki yöntemler ile aynıdır. Bu yöntemler eskisi kadar katı olmamaktadır. Maske kullanmak çok önemlidir. Özellikle toplu taşımalarda, kapalı ve kalabalık ortamlarda kullanmak önemlidir. Hasta olduğunu bildiğiniz kişilerden uzak durulmalıdır. Ayrıca akciğer sağlığı için havası kirli ortamlardan uzak durulmalıdır. Sigara dumanı, toz, çamaşır deterjanı, kokulardan uzak durulmalıdır. Böylece Covid-19’a yakalanma riski de azalmış olacaktır. Covid-19 olunsa da ağır geçirme ihtimali düşecektir. Kış aylarında Covid-19’a yakalanmamak için bağışıklığın korunması da çok önemlidir. Bunun için düzenli beslenmek en başta gelir. Her besin grubundan ve çeşitli beslenmek gerekir. Sebze, meyve, et, tavuk, balık gibi besinlerin hepsinden tüketilmeli ve öğün atlanmamalıdır. Çok yemek sağlıklı beslenme anlamına gelmez. Önemli olan yeterli miktarda, belli öğünlerde beslenmektir. Bol sıvı almak ve vücut direncinin yüksek tutulması için hareket de çok önemlidir. Günde en az 3 kez 45 dakika kadar yürüyüş yapmak gerekir. Bunların dışında uykunun da düzenli olması şarttır. Aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkılmalıdır. Uykusuz kalınmamalıdır. Çünkü vücut ritmi vardır ve bu ritimdeki yatış saatleri olan 10.00-11.00 arası zamanları geçirmemek gerekir.